Çağımızın vebası: Obezite

Çağımızın vebası: Obezite

Obezite, çağımızın önemli sorunlarından biri. Son yıllarda obezite tedavisinde öne çıkan yöntem ise obezite ameliyatı. Biz de obezite ameliyatı ile ilgili merak edilen soruları Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Anıl Özmutlu’ya sorduk. İşte obezite ve obezite ameliyatı hakkında bilinmesi gerekenler

Obezite nedir?

Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır. Daha sade bir ifade ile besinlerle alınan kalorinin, harcanan kalori miktarından fazla olması sonucunda sağlığı bozacak şekilde vücutta anormal ve aşırı yağ birikmesidir.

Kimler obez olarak değerlendirilmektedir? Bu değerlendirme nasıl yapılıyor?

Vücut kitle indeksi bizim için belirleyicidir .Önce ne anlama geldiğini açıklayacak olursak, kişinin vücut ağırlığının boyuna göre normal olup olmadığının anlaşılması için kullanılan bir tür parametredir. Vücut kitle indeksi, kilogram cinsinden vücut kitlesinin, metre cinsinden vücut uzunluğunun karesine bölünmesiyle hesaplanabilir.Buna göre vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan hastalar “morbid obez” olarak adlandırılıyor.

Obezite tedavisi nasıldır?

Aslında obezitenin asıl tedavisi diyetisyen kontrolünde uygun diyet tedavisi ve egzersizdir. Gerekirse de hekim kontrolünde ilaç tedavisi, psikolojik destek ve diğer tedavi yöntemleri planlanabilir. Hasta öncelikle detaylı olarak analiz edilmeli ve obeziteye neden olan genetik, hormonal ya da nörolojik bir sebebin varlığı araştırılmalıdır. Eğer altta yatan böyle bir hastalık varsa ya da bir ilaç kullanımına bağlı oluşmuş bir obezite varsa öncelikle bu durumların düzeltilmesi gerekmektedir.

Ameliyat çeşitleri nelerdir?

En önemli nokta doğru hastaya doğru ameliyatı yapmaktır. Biz iki çeşit ameliyat yapıyoruz. Birincisi tüp mide ameliyatı. İkincisi de By-pass ameliyatları. üp mide ameliyatı halen dünyada en sık yapılan (%60 – 70) obezite ameliyatıdır. Tüp mide ameliyatında midenin uzunlamasına % 75 – 80’ini alarak mideyi tüp şekline getiriyoruz. Böylece hastalarımızın gıda alımı kısıtlanıyor. Midenin çıkarılan bölümünden salgılanan Ghrelin (açlık) hormonu seviyesi de azaldığından dolayı hastalar açlık çekmezler.Mini gastrik by-pass ameliyatında ise midenin bir kısmı tüp şekline getirilecek şekilde kesilir. Ardından ince bağırsak ile birbirine bağlanır. Bu sayede mideye giren gıdalar hızlı bir şekilde bağırsağa geçer ve bağırsağın büyük bir kısmı by-pass edildiğinden dolayı emilim de düşer. Böylece hem kısıtlayıcı hem de emilimi azaltıcı bir ameliyattır. Gastrik by-pass ameliyatlarını daha çok vücut kitle indeksi 50’nin üzeri olan süper obez ve süper süper obez hastalarda uygulamaktayız. Yanı sıra Tip – 2 diyabet hastalığı olan hastalarda da by-pass ameliyatları çok daha tercih edilen ve sonuç alınan ameliyatlardır.

Ameliyatsız zayıflama şansı var mı?

Zaten bizler her gelen hastaya ameliyat önermiyoruz. Bu nokta çok önemlidir. Ameliyat hemen başvurulması gereken bir yöntem değildir. Diğer yöntemlerden fayda görülmediği, diyet yapılsa dahi kilo verilemediği durumlarda ya da diyete uyma konusunda sıkıntı yaşayan belli kriterlere sahip hastalarımızı ameliyat ediyoruz. Bazı hastalarımıza mide botoksu ve mide balonu gibi ameliyat dışı zayıflamaya yardımcı yöntemler de de uyguluyoruz.

Ameliyatlı olup yeniden kilo alan hastalar nasıl tedavi ediliyor?

Diyetisyen kontrolünde diyet ve egzersiz her zaman olduğu gibi ilk şartımız. Ama fayda görmezse bu durumda revizyon cerrahisi uyguluyoruz. Hastanın durumuna göre yeniden tüp mide ameliyatı ya da mini gastrik by-pass ameliyatı yapıyoruz.=